Cuma, Ocak 28, 2011

Duâ ve Münâcât

Duâ ve Münâcât
Duâ ve münâcât, Allâh’ın azameti karşısında kulun, aczini îtirâf ederek muhabbet ve tâzîm hissiyâtı içinde O’ndan lutuf ve yardım istemesidir. Münâcât, yâni duâdaki ilticâ, bir acziyet ifâdesi ve yalnız ilâhî dergâha sığınmanın bir nişânesi olduğu için dînen pek mühimdir.
Kul, Cenâb-ı Hakk’a münâcâtını, sâ...dece sözle değil kalben de büyük bir samîmiyetle îfâ etmelidir. Duâları, “havf ve recâ” yâni “korku ile ümit” duyguları arasında bir hâlet-i rûhiye ile yapmalıdır. Duâ yürekten gelmeli; kalb, duânın yüklendiği mânâya âit arzularla titremelidir. Aynı zamanda duâ bir günâhın affedilmesi istikâmetinde ise, o günâhın bir daha işlenmemesi husûsunda kat’î bir azim ve kararlılıkla îfâ edilmelidir. Hazret-i Mevlânâ -kuddise sirruh- şöyle buyurur:
“Nedâmet ateşiyle dolu bir gönülle ve nemli gözlerle duâ ve tevbe et! Zîrâ çiçekler, güneşli ve ıslak yerlerde açar!”
Devamını Gör

Hiç yorum yok: